Menemen Belediyesi Hakkında 2

  MENEMEN BELEDİYESİ HAKKINDA -2 

Bu konudaki ilk yazım çok ilgi çekti. Türkiye’nin uzak köşelerinden mesaj atıp ikinciyi merakla beklediklerini söyleyenler oldu. Bu durum beni hem çok sevindirdi hem de büyük sorumluluk altına soktu. Bu konuyu olabildiğince tüm ayrıntıları ile yazma isteği ve sorumluluğu duydum. Ama şunu vurgulayarak başlamam gerekli. Ben bu yazıları bir araştırmacı gazeteci olarak yazmıyorum. Burada yazdıklarım benim kişisel gözlemlerim, yorumlarım ve duygularımdan ibarettir.  O sebeple kimseyi bağlamaz. Ben bunları gördüm, bunları düşündüm böyle hissettim.

Böyle başlamıştım yazıma, sonra da Serdar Aksoy’un Menemen Parkı’na ne olduğu belli olmayan bir binayı hukuka aykırı olarak yapması ve Menemen Çevre Platformunun da buna itirazı ile başlayan süreci adım adım anlatacaktım. Ama başkanvekili seçiminde yaşananlar ve çekilen kuranın dava konusu olması programımı alt üst etti. Bu hafta kura ile sonuçlanan bu seçim ile ilgili bildiklerimi gördüklerimi öncelikle anlatmaya karar verdim. 

Bildiğiniz gibi en son yerel seçimlerinde partisi, ileri derecede yıpranmış olan Tahir Şahin’i başkanlığı bırakmaya ikna edemeyince veto etmek ve Menemen’de yerine başka aday göstermek durumunda kaldı. Sonuçta Tahir Şahin’in gitmesini isteyenlerin oyları bu partinin gösterdiği adayda birleşti ve bu aday kazandı. Kim kazandı derseniz bana göre Serdar Aksoy kazanmadı, partinin adayı kazandı. 

Serdar Aksoy’a ilk muhalefetin bizden geldiğini söylemiştim. Parkta yaptığı yeşil kıyımı ve hukuksuzluk için itirazlarımızı haklı bulan kendi partisinden avukat Deniz Hanım ve bazı başka meclis üyeleri Parka yapılan hukuksuz binadan başlamak üzere Aksoy’un hatalı eylemlerine Meclis’te ret oyu vermeye başladılar. Bu durum Aksoy’un kimyasını bozdu. Hatalarını kabul etmek yerine ardı arkasına zincirleme hatalar yapmaya başladı. İnsanların çıkar için kötülüklerin karşısında üç maymunu oynayabildikleri, talana direnenlerin tehdit edildiği, çok çeşitli şantajların yapıldığı gerek ülkemiz gerekse Menemen koşullarında Deniz hn. İle birlikte davranan bazı meclis üyeleri bence önemli bir uygarlık dersini cesaretle vermişlerdir. Menemen kendilerine teşekkür borçludur.  

İşte “görevden uzaklaştırılan Aksoy’un yerine Başkan Vekili seçimi” gündemli 1 Aralık günü yapılan Menemen Belediye Meclis toplantısında yaşananlar bu günkü yazımın konusudur.   O gün ve hemen ardından yaşadığımız bazı olaylar vicdanlarımızı sızlatmakta ve ciddi soru işaretleri yaratmaktadır.

Kendi aday gösterdiği başkanın hatalı uygulamaları olduğu duyumunu aldığında konuyu soruşturup gereğini yapan partisi çoğunluğu elinde tuttuğu Meclis’ten birisini aday gösterirken siyasetin ayak oyunlarına kanmamış, ilk ve en etkili muhalefeti yapan Avukat Deniz Karakurt’u aday göstermiştir. Bu durum hakka, hukuka, vicdana uygundur. Partisinin 18 e 12 çoğunlukta olmasına rağmen yapılan kapalı oylamada Deniz hn. 17 ye 13, 16 ya 14 ve ardından iki kez 15 e 15 lik sonuçların ardından ancak kura ile Menemen Belediye Başkanvekili olarak seçilebilmiştir.

Buraya kadar olanları dinlediğinizde “iyi hak yerini bulmuş” diyebilirsiniz. Ancak seçimin üzerinden henüz dakikalar geçmişti ki son yerel yönetimler seçiminde Serdar Aksoy’un rakibi olan eski Savcı Durmaz Bayraktar’ın bir yazısına istinaden birilerinin kura yöntemine itiraz edeceği gündeme bomba gibi düştü. Duyumlarımız doğru çıktı. Seçimi kaybedenlerin, itirazın nereye yapılacağı ile ilgili kısa bir tartışmadan sonra, kuranın mevzuata uygun yapılmadığı iddiası ile mahkemeye başvurduklarını Menemen ertesi gün öğrendi.

Olayları incelediğimde Aksoy’un karşısında seçimi kaybetmiş olan eski Savcı Durmaz Bayraktar’ın kendi siyasal facebook sayfasından seçim günü saat 20:58 de kura çekiminin öyle değil de böyle yapılması gerektiği bu sebeple seçimin iptal olacağını beyan ettiğini okuduk. Seçim günü olan olayları incelediğimizde kura için “birilerinin” önceden hazırlık yapıp salona geldiklerini görüyoruz. Anlaşılıyor ki bu “birileri” seçimin kuraya kalacağını her nasılsa önceden biliyorlar. Ve bir çikolata markasının sürpriz yumurtalarının dışını yeyip içindeki yumurtalarını ve şeffaf bir cam kavanozu meclise getiriyorlar. Bayraktar’ın siyasal facebook sayfasında “kinder sürpriz yumurta topları ve cam tabağa konulmaz” diye halen yazdığına bakılırsa, bu yazıyı oraya yazıp koyan(lar) o yumurta çikolataların benzer birçok başka marka arasından hangi marka olduğunu da, her nasılsa, doğru bilmektedirler. Oysa salona o yumurtalar salona ambalajından soyulmuş ve çikolataları yenmiş gelmiştir. Hangi marka olduğunu ancak yiyenler bilebilir.

Tüm amacın yasaya uygun olmadığını düşündükleri kura koşullarını sağlamak olduğu apaçık görülmektedir. Bu yumurta topları ve cam kavanozu kimin getirdiği herkesin malumu, mahkeme de isterse kolayca saptayabilecektir, ama bu kişilerin seçimin kuraya kalacağını nasıl önceden bilebildikleri çok merak konusudur. Gayet uygar bir kura çekimi olduğu video kayıtlarından görülüyor. Seçimi kaybeden grubun hukukçu üyesi de bizzat kuraya nezaret ediyor. Kimsenin itirazı yok. Kurada da hak yerini buluyor ve Deniz Karakurt çıkıyor. Yine hiçbir itiraz olmadan muhalefet Deniz hanımı tebrik ediyor. Yani her şey açık, şaibesiz ve herkes uygar o görüntülerde. 

Bu "itiraz" ile aslında belediye meclisinde yer alan, seçimin usule uygunluğunu onaylayan ve seçilen başkanvekilini kutlayarak salondan ayrılan Akp ve Mhp'li üyeler de ezilip geçilmektedir. Böylelikle meclis üyelerinin iradesi yok sayılıp, bir başka güç tarafından biata mı zorlanmaktadır? 

Şimdi tüm Menemen kimler gizli oylamanın berabere biteceğini ve kuraya kalacağını önceden bilip kurnazca bu tezgâhı hazırladı, hazırladı ki oylamada kendi adayları çıkmaz ise itiraz hakkı doğsun diye bu tezgâhı kurdu onu merak ediyor. Ediyor ki böyle kurnazlıkla hukuku kandırmaya çalışan kişileri asla ve asla seçmeyelim diye…..  

Ben yazımı bu defa çok uzattım. Sözlerimi Durmaz Bayraktar’ın kişisel facebook hesabında 5 temmuz günü bizzat yazdıkları ile bağlayacağım:  “Deniz Karakurt , hakkın hukukun peşinde bir kadın avukat. Namuslu onurlu bir insan. Her türlü tehdide ve şantaja rağmen Menemen’linin menfaatini savunan Belediye Meclis Üyesi …"

Siyaset ne çirkin değil mi?İnsan olarak duyduğumuz vefa siyaset araya girince bir anda yok oluveriyor.