Vali Menemen Seçimine El Koydu

VALİ MENEMEN SEÇİMİNE EL KOYDU

Yılbaşı karantinası internetten okuduğumuz “ Vali Menemen Seçimine el koydu” şeklindeki haberler ile geçti. Bu haberlerden anladığımız Vali’nin 4 Ocak günü Belediye Meclisini olağanüstü toplantıya çağırdığıydı. Kendisi toplantının gündemini "kura çekimi ile Belediye Başkan Vekili seçiminin tamamlanması" olarak belirlemişti.

Belediye Kanunu’nda Belediye Başkanlığı koltuğu boşaldığında Vali’nin daveti ile toplantı yapılıp yeni Başkan veya Belediye Başkan Vekili seçilmesini emrediyor. Bunun sebebinin Belediye Meclisinin toplantı çağrısını kimin yapacağını beklemeden doğan otorite boşluğunu Vali’nin doldurması yoluyla bir an önce yeni başkan veya vekilinin seçilmesinin sağlanması olduğu apaçık.

Serdar Aksoy’un tutukluluğu sebebi ile Belediye Başkan’lığı henüz düşmüş değil. Yani kendisi halen Menemen’in Belediye Başkanı’dır. Eğer suçlu bulunursa o durumda başkanlık görevi son bulacaktır. Bu sebeple seçim başkan vekilini seçmek içindir.

Seçimin kura çekilme yöntemine, bu kurayı öneren ve ısrar edenler tarafından, itiraz edilmiş ve idare mahkemesi şu an için kuranın, sonuç olarak seçimin yürütmesini durdurmuştur. Aynı başkanlıkta olduğu gibi ne kura ne de seçim henüz iptal edilmiş değildir. Deniz hn. hala seçilmiş Başkan Vekili’dir ama Mahkeme kararı gereği bu Vekillik görevine başlayamamaktadır.

Vali yargı süreci sebebiyle sürüncemede kalan bu seçimin tamamlanmasını istemektedir. Bu istek yoruma açık bir konudur. Bence de bu seçim tamamlanmalı ve Menemen Belediye yönetiminde bir boşluk olmamalıdır. Ama ülkemizdeki genel hukuk alışkanlıkları gereği davanın sonucu beklenmesi ve sonuca göre yeni seçimin yapılmasının doğru olduğunu düşünenler çoğunlukta olacaklardır. Vali bu yorumuna Kanun’da dolaylı yoldan dayanaklar gösterebilir. İleri derecede tartışmalıdır. Seçimin tamamlanmasının İdare Mahkemesi’nin kararından sonra olması gerektiğini söyleyecek olanlar da çok güçlü hukusal destekler bulacaklardır. 

Meclis’in Başkan vekili görevdedir ve artık bir yetki boşluğu yoktur. “Seçime davet yetkisi Vali’de değil Meclis Başkan Vekilindedir” denilirse de gayet tutarlı olur. Bence de seçime davet yetkisi artık Meclis Başkan Vekilindedir.

Neyse Vali “ seçimi tamamlayın “ demiştir. Ben de Vali ile benzer görüşteyim ama benim gerekçelerim ve beklentilerim tamamen farklı. Ben Aksoy’un tutuklanmasını Belediye Başkanlığının el değiştirmesi için fırsat gören muhalefetin hükümette olmanın desteğini de kullanarak ne pahasına olursa olsun bu fırsatı değerlendirmek istediği görüşündeyim. Meclis toplantı kayıtlarını izlediğimizde bu amaçla haddini aşan taşkınlıklar yapıldığını da göreceksiniz veya dakikalarca Aksoy’un hataları anlatılıp buna sessiz kalındığını bu sebeple artık başkan vekilliğinin artık kendilerinin hakkı olduğu iddialarını da dinleyeceksiniz. Oysa Aksoy’un kendi iktidar partisinden bazı meclis üyeleri gerçeklerin ortaya çıkmasının ve Aksoy’un görevden alınmasına kadar giden sürecin gerçek kahramanlarıdır. Bu kişilerin Meclis’in geçmiş toplantılarındaki bazı ret oyları olmasaydı Aksoy Meclis’ten istediği kararları oyun oynar gibi çıkartacak ve istediği gibi at oynatacaktı. Meclis Aksoy demek değildir. Aksoy''un hataları yerine bazı meclis üyelerinin doğru davranışları konuşulmalıdır. 

Bana göre gerek muhalefetin başkanlığı kapmaya çalışması gerek ise kurada oynadıkları oyunlar hiç yakışık almamıştır. Etik değildir. Bazılarının tıynetini ortaya koymuştur. Neyse…

Vali beyin seçim için toplantı davetinin gündemini de “kuranın yeniden çekilmesi” şeklinde belirlemesi kesinlikle yetkisinin dışındadır. Vali şu an mahkemede olan kuranın iptalini kendi kendine yapmış gözükmektedir. Vali Mahkeme’nin yetkisini kendisi kullanmaya kalkmaktadır. Bu sebeple “yeniden kura çekin” demektedir. Kura henüz geçerlidir, mahkeme karar verene kadar da iptal edilmiş olmayacaktır.

Bu gelişmeler üzerine uzun zamandır aklımda tuttuğum seçimin tekrarı üzerine düşüncelerimi geçen hafta yazıp yayınlamıştım. Ben seçimin tekrarını Meclis’e dışarıdan gelecek müdahalelere engel olabilmek adına istemiştim. Neler olabileceğini ön görüyorum çünkü.

 4 Ocak günkü toplantı yeter sayısı tamamlanamadığı için toplantı açılıp bir karar alınamadan dağıldı. 7 Ocak günkü Meclis’in olağan toplantısında ise Vali’nin seçim önerisi oy çokluğu ile ret edildi.

Gazetelerden Vali’nin 12 Ocak günü aynı gündemle yeni bir toplantı daveti yaptığı ve bu sebeple bir Vali Yardımcısını görevlendirdiği haberini okuduk. Benim çok yüksek sesle dillendirmek istemediğim ama öngördüğüm gelişmelerin, kaygılarımın, habercisiydi bu haber. Vali kendi istediği gündemle Meclisi sürekli toplantıya davet ederek Meclis’i görevini yapmıyor durumuna düşürmek istemektedir. Bunun sonucunda ya bazı ( tabii ki yerel iktidara dâhil ) meclis üyelerinin üyeliğini düşürecek ya da meclisi tamamen fesh edecek sürecin taşlarını döşemektedir.  Bu duruma düşmemeye dikkat etmek gerekmektedir.

Ya Vali’nin kararına karşı Meclis direnir ve ne olacağı yaşanır görülür. Belki kaygılarım gerçekleşmez belki gerçekleşir. Gerçekleşir ise tabii ki yargıda itiraz mümkün olacaktır. Hukukun üstünlüğü olan bir ülkede tabii ki Meclis hepsinin üstündedir. Mahkemelerin de bu yönde karar vermesi beklenir….

Bana göre, bir futbol maçında olduğu gibi seçim de bir bütündür. Bir futbol maçı düşünün, maçın normal süresi bitmiş, uzatmalar oynanmış, iş penaltılara kalmış ama bir kural hatası yapıldığı ortaya çıkmış. Ne olur? Maç tümüyle yeniden oynanır. Kararı kim verir? Futbol federasyonu verir. Burada da kural hatasını, tüm meclis farkına varmadan yapmıştır, kişisel ve göz yumulmuş bir hata değildir yani. Seçim süreci bir bütün olarak sakatlanmıştır. Meclis isterse yeniden seçim kararı verebilir. Mahkeme bitmeden yeniden seçim kararını sadece Meclis verebilir. Bence vermelidir. Kura gibi tamamen rastlantıya bağlı bir seçim yerine meclisin iradesine bakılmalıdır. Artık kimin halkın iradesine ihanet edeceğini ön görmeye çalışmak bizim işimiz değildir. İhanet eden de eder bu da bizim ülkenin gerçeğidir. Umarız bir gün halkın iradesine ihanet edenlerin toplum içine çıkamayacağı günler de gelir, gelecektir.