KARAKIŞTA SOKAK HAYVANLARI

KARAKIŞTA SOKAK HAYVANLARI

Şiddetli soğukların yaşandığı günlerde evin giriş katında yatmaya başladım. Gecenin karanlığında kapıma geldi seslendi. Kapıyı açtım, her zaman yaptığı gibi girebilir miyim diye sormadan, dışarıdakş keskin ayaz ile beraber o da içeri doğru süzüldü. Teşekkür etmeyi ihmal etmedi ama. Her defasında teşekkür eder. Sobanın başında biraz ısınıp hiç konuşmadan kanepeye kurulup uyku haline geçti. Onu izledim. Çocukluğunda kardeşlerinin en cılızıydı. Çeşitli badireler atlattı ama şükür bu günleri gördü. Çok geçmeden horuldamaya başlamıştı bile. Ben de uyku tulumumun içine yeniden girip uykuma devam ettim. 

Bu soğuklardan önce derecelerin sıfırın altında 5 dereceyi gösterdiği, yani bundan derece olarak daha şiddetli bir soğuk üç gün yaşanmıştı. Sonra tek gecelik bir sıfır derecenin sabahı ayrı ilginçti. Bu defa her taraf buz tutmuştu. Derece olarak daha az soğuk olan o gecenin niye böyle farklı olduğunun sebebini bilmiyorum. Kilidim bile buz tutmuştu ki, açabilmek için önce buz çözücü kullanmıştım. O gecenin ardından Karşıyaka Kolejinin sosyal ortam sayfasından arazide donmuş çok sayıda köpeğin katılaşmış cesetlerinin toplandığı bir video paylaşıldı. Üzüntü içindeki kişiler “ birilerinin” bu hayvanların böyle donarak ölmemeleri için bir şey yapmasını talep ediyorlardı.

Bu hayvanları biz insanlar kendi çıkarlarımız için evcilleştirdik. Köpekler 15 bin yıldır avcılarımıza yardım etti, ev ve sürülerimizi korudular.  Kediler 5 bin yıldır iyi birer fare avcıları olarak bize hizmet ettiler. Şimdi onlara olan ihtiyacımızın ortadan kalktığını düşünüyoruz. Onları artık sokaklara terk ediverdik. İçimizden kimileri ne olurlarsa olmalarını ama ortalıkta fazla görünmemelerini de istiyor. Salgın bahanesi ile kimi hayvanlar sokağa tek edildi. İyi ama tüm dünyayı tıklım tıklım kendimizle doldurduk. Dünyada çok az doğal alan bıraktık. Yabani hayvanlar da ileri derecede azaldı. Dünyanın her tarafında ezici çoğunlukla bizim yemek için beslediğimiz hayvanlar ve biz varız artık. Vahşi hayvanlara çok az yaşam alanı bıraktık. Yakında dünya bize de yetmeyecek ve birbirimizi de katletmeye başlayacağız. O günler de çok yakın. Bize binlerce yıldır hizmet eden hayvanları artık ya öldürüyoruz ya da ölüme terk ediyoruz. Bu dünyayı tek başımıza bizim zannediyoruz.

İnsan dışındaki tüm sıcakkanlı canlılar soğuğa karşı yedikleri yiyecekler sayesinde direnebiliyorlar. Yani soğukta daha fazla yiyeceğe ihtiyaçları var. Doğada kedilerin insanların yardımı olmadan da yiyecek bulabilme yetenekleri biraz var ama köpeklerin asla böyle bir yetenekleri yok. Yani köpekler insanların doğrudan verdikleri veya çöpe attıkları yiyecekler olmazsa açlıktan ölürler.

Şiddetli soğuklar onların yiyecek ve su bulmaları, soğuktan korunmaları için ek zorluklar çıkartır. Sular donar, sığınacak kuru bir yer bulmaları zorlaşır, yiyecek ihtiyaçları artarken, yiyecek bulabilmeleri zorlaşır.  Bu sebeple kimi zaman bir bina girişine, bir saçak altına sığınmaya çalışırlar. Kimilerimiz onların buralarda bulunmasından bile rahatsız olurlar. Oysa onların tek derdi hayatta kalabilmektir.

Bu soğuk günlerde ekmek kırıklarınızı, bazı yiyecek artıklarınızı kuşların alabileceği yerlere bırakınız. Uygun yerlerde kediler ve köpekler için su ve yiyecek bırakınız. Onların sığındıkları yerlerde onlara hoşgörülü davranınız. Emin olun bunların her biri size sevgi olarak geri dönecektir. İç huzurunuz artacak, daha az hastalanacak, daha huzurlu bir yaşam süreceksiniz. Buna emin olun. Onların insanlardan daha vefalı, daha sevgi olduğunu görmek içinizi ısıtacak.

Muayenehanemin önü kışın köpeklerin dinlenme ve ısınma alanı olarak işe yarıyor. Kış güneşi onların orada ısınmalarını sağlıyor. Depomun saçağı korunaklı alan sağlıyor. Onları oraya biz alıştırmadık. Alışmaları için hiçbir şey yapmadık. Sadece kovmadık, iteklemedik. Hoşgörülü davrandık. Aşırı soğuk ve ıslak günlerde altlarına kuru bir karton verdik. Bunun karşılığında aldığımız sevgiyi size anlatamam. Ben daha çok arabaya binip gidiyorum ama bazı köpekler yardımcıma yürüyerek gideceği yere kadar eşlik ediyorlar. Çoğu zaman İzban vagonunun kapısına hatta bir marketin içine kadar götürüyorlar. Bunu neyin karşılığında yapıyorlar? Sadece kovalanmadıkları ve arada altlarına kuru karton verildiği için bunu yapıyorlar. Hatta içeri girdiği markette kendisine ikram edilen sosisi kabul etmeyecek kadar gözü tok ve gururlu olan bu köpek sadece kovalanmamak, iteklenmemek istiyor. Emin olun onların bu sevgisi insanı sağlıklı yapıyor.  

Yazımın başında bir gece yarısı gelen misafirimden söz edeyim. Adı Minik, o tekir kedinin bana emanet bıraktığı tekir yavrusu.