TAKTINIZ BU PARKTAKİ KAÇAK BİNAYA
TAKTINIZ PARKTAKİ BU KAÇAK BİNAYA
Aslında kimsenin o binaya o kadar da taktığı falan yok. O bina değişmesi, yıkılması istenen, halkın çıkarlarına uygun olmayan, şehir parkında yeşili ve hukuku katleden kötü Belediyecilik anlayışının simgesi. Çünkü ülkemizde bu tür şehircilik cinayetleri sıradan, normal kabul ettirilmeye çalışıldı. Şehrin nadir kalan ağaçlık park alanında ağaç kesip, oldubitti ile kaçak bina yapmak Serdar Aksoy’un çok önemli belediyecilik ayıplarından birisiydi. O, bu düzenin değişeceği iddiası ile başa gelmişti. Bu ayıbından dönmek yerine sürekli manevra yapıp binayı tamamlamaya ve aklamaya çalıştığı için sürekli gündemde kaldı.
Biliyorum toplumun büyük çoğunluğu böyle durumlara karşı sessiz kalmayı tercih ediyor. Halkımızın bir kısmı bu şekildeki kirli siyasetten, kirli icraattan besleniyor. Belki kendisi de bir köşe başında kaldırımı işgal edip bir büfe kondurma derdinde. Bir kısmı yandaşı olduğu iktidar ile ters düşmemeye çalışıyor çünkü kendisi ve yakınları için iş makam mevki beklentisi var. Halkımızın önemli bir bölümü de sessiz kalmayı tercih ediyor. Hem bu bozuk düzene alıştırıldığı, hem de bu devirde gerçekleri söylemek tehlikeli iş haline geldiği içi. Güç sahipleri insanların işiyle, aşıyla, onuruyla oynamayı hak görüyorlar. Halk da oyları ile tepkilerini göstermeye çalışıyor.
Aksoy koltuğa oturur oturmaz projeler üretmeye başlamıştı. Ülkemizde bu gibi projelerin ve bu gibi apar topar yapılan icraatların çoğunun rant amaçlı olduğu biliniyor. İşin kötüsü artık kanıksanmış bir gerçek haline geldi. Çok sayıda insan bu gibi davranışları normal kabul ediyor. “Bal tutan parmağını yalar” misali. Siyasetten geçinen büyük bir kitle var artık ülkemizde. Sıra bizim partiye gelse de benzer davranışları biz de yapsak diye bekliyorlar. Pehlivan da koltuğa oturur oturmaz projelerden söz etmeye başladı.
Neyse, her şeye rağmen hala güzelliğini koruyan Menemen Belediye Parkının bir bölümünde Aksoy’un döneminde apar topar plansız projesiz bir binanın, hem de salgın koşullarında, çıkılması benim de içinde bulunduğum Menemen Çevre Platformunun dikkatini çekti. Niye dikkati çekti? Bir çıkarımıza mı zıt gitti? Hayır. Aksoy’a, partisine, bir insan grubuna zıt gitmek mi istedik? Hayır. Bir aileye zarar mı vermek istedik? Güldürmeyin beni. Biz oranın bir aileye ait olduğunu hiç bilmiyorduk ki! Ayrıca Şehrin Parkında şahsa ait bir bina mı olur? Hala inanmakta güçlük çekiyoruz.
Park’ta böyle bir inşaata başlandığını görünce önce Aksoy ile ardından muhalefet partileri başta olmak üzere CHP hariç tüm partileri dolaşmıştık. CHP bizi kabul etmemiş ama Deniz hn kendi bürosunda kabul etmişti. Bu görüşmelerde onlara bu yapılanın bir belediyecilik ayıbı, yeşil kıyımı olduğunu anlatmaya çalışmıştık. Ayrıca orası şehrin en uygun deprem toplanma alanlarından birisiydi. Orayı da betonun işgaline bırakmamak gerekiyordu.
Konu ısrarlı takibimiz sonucu Belediye Meclisi’ne gelmiş, orada inşaatın durdurulma kararı oybirliğiyle çıkmış ama buna rağmen inşaat, hem de salgın koşullarında devam etmişti.
Bizler bu binayı sorguladıkça yapılış amacı dönüşmeye değişmeye, farklı farklı söylenmeye başladı. Belli ki asıl amaç gizlenmeye çalışıyordu. Önce tuvalet, sonra sosyal donatı alanı, restoran kafe, sonra engelli merkezi olacağı söylendi. Engelli aileleri hemen tepki verdiler. “ bizler engelli çocuklarımız, tekerlekli sandalyelerle uzak yerlere gidemiyoruz. Merkezde çıkıp nefes alabildiğimiz nadir kalmış bir yeşil alana beton dökmek için bizlerin adını kullanmayın “ dediler. En son “kent müzesi “ olacağı afişlerle ilan edilmişti.
Tüm bunlara rağmen inşaat devam etmiş, kaba inşaat bitmişti.
Şimdi Menemen’de devran döndü o zaman muhalefette olanlar şimdi hem ülkede hem de yerel iktidarı ellerinde tutuyorlar. Güçlerinde sınır yok yani Ama her şey başa sarılmış gibi duruyor. Bu hafta içi parktaki kaçak binanın içinde çalışma olduğu gözlemlendi yine. Pencere ve iç kısımlarda duvar örülmekte olduğunu gözlemledi üyelerimiz. Başkan yardımcıları hem de iki defa burada bir çalışma olmadığını söylediler. "Temizlik yapılıyor" dediler. Bizim gözlerimiz hayal mi görmüştü yoksa, yıkılma kararı çıkmış olan bir binada neyin temizliğini yapıyorlardı?
Devran döndü Menemen’de Millet İttifakı yerine Cumhur İttifakı iş başına geldi ve her şey başa sardı. Yani yine belediyecilik halk için yapılmayacak çok belli. İşte Park’taki bina bu sebepten çok önemli. O bir gösterge çünkü.
Parti ziyaretlerimizde muhalefet partilerine bağlı üyeler konu bu binaya geldiğinde “ Aksoy beton mafyası ile işbirliği yapıyor ilçemizi katlediyor “ demişlerdi. Oysa şimdi kendileri aynı işbirliğinin peşinde bir izlenim yaratıyorlar. Park kamusal alandır Kamusal alanlar ancak kamusal ihtiyaçlar için kullanılabilir.
Millet İttifakının 4 CHP li üyesi önce başkan vekilliğinin karşı tarafa geçmesine sebep oldular. Ardından Park’taki kaçak, hukuksuz olduğu hem imar komisyonu hem de hukuk komisyonunda kesin rapora bağlanmış olan binayı savunmaya kalktılar. Orada öğrendik ki bu bina bir aileye aitmiş. Bunu Meclis’te alenen söylemeye utanmadı o zamanın CHP’li Belediye Meclis Üyesi Ünal. İtiraf gibi bu söylemin orada söylenme amacı bence bir itiraf değil bir tehditti. “Bakın bu aileyi karşınıza alırsınız” anlamına da gelebilecek olan bu söz bu anlamı ile Meclis üyelerine bir tehdittir. Buna rağmen bu kişiler hariç tüm meclis üyeleri yıkım yönünde oy kullandılar. Şimdi uygulama bekleniyor.
Bu şehircilik cinayetinin Ak parti’li Başkan Vekili döneminde de sümen altı edilmeye çalışılacağı anlaşılıyor. Zaten toplumsal baskı sonucu zoraki Meclis’e getirmişlerdi. Orada kameralar karşısında yıkım kararını verdiler. Şimdi de Aksoy döneminde oynanan oyunların benzerleri oynanıyor. Aksoy döneminde de inşaatın durdurulması kararı çıkmıştı. Muhalefette iken Aksoy’a karşı bu binayı sert sözlerle eleştirenler şu an Belediye Başkan Yardımcısı konumundalar. Bir anda tavırları değişiverdi. Binada çalışma yapıldığını gizlemeye görmezden gelmeye çalışıyorlar.
Eğer bu bina yasa dışı bir şekilde özel mülkiyet olarak yapıldı ise sorumluların yargı önünde hesap vermeleri mümkündür. Eğer haksız yere zarara uğratılmış bir aile varsa onlar da zararlarını bu yolla talep edeceklerdir eminim.
Çıkar amaçlı siyaset yapanlar, yanlışa yanlış olduğu için karşı çıkmıyor, doğruyu doğru olduğu için savunmuyorlar. Onların tek derdi oylarını çoğaltmak ve devranı döndürmek. Sadece teşhir olacaklarından oy kaybedeceklerinden kaygı duyarlarsa bir yanlıştan dönüyorlar. Bilsinler ki artık halkın gözü üstlerinde.
Onlara diyoruz ki vicdan sahibi halkın gözü sizin üzerinizde. Aklınızı başınıza alın. Yanlıştan dönülmesini parka atılan betonların sökülmesini ve oranın ağaçlandırılmasını, çiçeklendirilmesini istiyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder